Müslümanlara vahşi saldırılarıyla ve düşmanlıklarıyla bilinen Hinduların şikayeti üzerine Mumbai’de camilerden okunan ezan sesleri kısıldı. Bunun üzerine Müslümanlar sokaklarda ezan okuyarak bu karara tepki gösterdi. ABD siyasi ekseninde hareket eden Pakistan yönetimi ise Washington'ın Çin'e karşı güçlü Hindistan siyasetine boyun eğip, İslam'a ve Müslümanlara ihanet ediyor. 

Hindistan'ın Maharaştra eyaletinin başkenti Mumbai’de Hinduların şikayeti üzerine camilerdeki ezan sesinin kısılması kararlaştırıldı. Hoparlörden ezan okunmasının yasaklanmasına tepki olarak Müslümanlar sokaklarda ezan okumaya başladı.

Mumbai’deki Müslüman din adamları, bu eyaletteki yaklaşık 900 caminin bundan sonra hoparlörlerinin daha kısık bir tonda ezan sesinin dışarıya aktarılacağını duyurdu.

Muhammed Ashfaq Kazi isimli İslam alimi Reuters’e yaptığı açıklamada, ezan sesinin Hindu politikacıların da gayretiyle siyasi bir konu haline getirildiğini belirterek, toplumsal bir sorun olmaması için ezan sesinin kısılması kararı verdiklerini belirtti.

Hindularla, Müslümanlar arasında yeni bir gerginliğin çıkmaması için bu yönde bir karar alma ihtiyacı duyduklarını ifade eden Kazi, "Sertlik yanlısı Hindu liderler İslam'ı baltalamaya çalışırken, biz (Müslümanlar) sakin ve soğukkanlılığımızı korumak zorundayız" diyerek pısırık kararını savundu.

İslam din aliminin bu görüşlerine rağmen eyaletteki çoğu Müslüman, son adımı Hinduların, Müslümanları yeni bir sindirme girişimi ve haklarına vurulmuş bir darbe olarak görüyor.

Maharaştra eyaletinde 10 milyon Müslüman ve 70 milyon Hindu yaşıyor.

Hindistan Başbakanı Modi’nin İslam düşmanlığı ve Müslümanları sindirme politikaları kapsamında daha önce de okullarda tesettür yasağı getirilmişti.

Rajasthan eyaletine bağlı Jodhpur kentinde, Ramazan Bayramı'nın ilk gününde Hindular, Müslümanlara saldırılar düzenlemişti. Çıkan şiddet olaylarında en az 100 kişi gözaltına alınmıştı.

1,4 milyar nüfusunun yaklaşık yüzde 14'ü Müslüman olan Hindistan'da, iktidardaki Bharatiya Janata Partisinin (BJP) Hindu-Müslüman kutuplaşmasını tetikleyen politikalar izlemesi şiddet olaylarının  tırmanmasında etkili oluyor.

Hindistan yönetiminin 5 Ağustos 2019'da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasının ve eyaleti merkeze bağlı iki Birlik Toprağı'na ayırmasının ardından bölgedeki şiddet olayları artmıştı.

Hindu gruplar ile Müslümanlar arasında nisan ayında da çatışmalar yaşanmıştı.

Madya Pradeş Eyaleti İçişleri Bakanı, şiddet nedeniyle Müslümanları sorumlu tutmuştu.

Yetkililer, şiddete teşvik etmekle suçlanan Müslümanlara ait yaklaşık 50 mülkü buldozerle yıkmıştı.

Polis, yıkılan mülklerin yasa dışı yollarla inşa edildiğini iddia etmiş, hukuk uzmanları yıkımların yasal olmadığını söylemişti.

Uluslararası Af Örgütü, mülk yıkımlarının azınlıklar için "toplu cezalandırma" anlamına geldiğini açıklayarak, olaylar hakkında "kapsamlı, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma" yapılması çağrısında bulunmuştu.

Hindistan'ın Kanpur kentinde Müslümanlara ait bir medrese Hindistan polisi tarafından yıkılmıştı. Talebelerin, Kur'an-ı Kerim ve birçok kitabı almalarına müsaade edilmemişti.

ABD’nin Çin’i baskına altına almak için güçlü bir Hindistan hedefi kapsamındaki siyasetine boyun eğen Pakistan yönetimi, Müslümanları ve işgal altındaki Keşmir’i savunmak yerine Washington’ın siyasi ekseninde hareket edip, Hindu zulmünü izleyerek ihanet ediyor.